30 Temmuz 2015 Perşembe


Nasıl Yağ Yakılır? Yağ Yakımı Hakkındaki Gerçek
Makalenin Orjinali : How To Lose Fat – The TRUTH About Fat Loss 
İnsanların yağ yakma konusunda neden başarısız olduklarının milyonlarca sebebi vardır, ama bu listenin ilk sırasında nasıl yağ yakılacağının bilimsel olarak ispatlanmış temel presiplerininin yanlış anlaşılması gelmektedir.
Sizlere neden bahsettiğimi anlatmam için, Yağ Yakımına Neden Olmayan şeylerin listesiyle başlayacağım. 
Yağ Yakımına Neden Ol(may)an Şeyler :Sağlıklı yemek"Temiz" beslenmek.Daha az karbonhidrat tüketmek.Daha az yağ tüketmekDaha az abur cubur yemek.Daha az şeker tüketmekGünde her 3 saatte bir toplamda 6 küçük öğün yemek"Kötü" yiyecekler yerine "iyi" yiyecekler yemekAkşam 7'den sonra yemek yememek.Kardiyo yapmak.Ağırlık çalışmak.Kas inşa etmek ya da güç antremanı yapmak.Ve daha fazlası
Bütün bunlar kişinin yağ yakımına YARDIMCI olur ve genel olarak yağ kaybını destekler.Ancak , bu listedeki tek bir şey bile gerçekten YAĞ YAKIMINA SEBEP OLMAZ.
Hiç olmadılar ve hiç olmayacaklar. Gerçekte bu listenin maddelerinin hiçbirinin yapılması şart değildir. Bu listenin tüm maddelerinin tam aksini yapıp yine de sadece tek bir ŞEY yapıp yağ yakımını sağlayabilirsiniz.
Peki bu ŞEY de nedir? Yağ yakına gerçekten ne sebep olmaktadır? Gelin bunu bulalım...
Nasıl Yağ Kaybedilir : Tek Gerekli Olan Şey
Basitçe bu ... kalori açığı (calorie deficit) oluşturmaktır. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış yağ yakım "sırrıdır". Gerçekten bunun başka bir yolu yoktur.
Peki kalori açığı nedir? Bu tükettiğiniz kaloriden daha fazlasını yaktığınızda oluşur (ya da yaktığınızdan daha azını tüketmek bunu söylemenin başka bir yolu).
Temel olarak, her bireyin kendine has bir kalori harcaması vardırBu kalori miktarı vücudun her gün gerçekleştirdiği görevleri yapması için enerji sağlaması amacıyla yakılır. Bunlar yorucu bir egzersiz olan kardiyo ve ağırlık egzersizlerinden, dişlerimizi fırçalamak ya da giyinmek gibi günlük basit görevlerimize ve çeşitli bizi hayatta tutan fizyolojik fonksiyonlarımız (sindirim yapmak, nefes almak ) yanlızca birkaçıdır. 
Kaloriler vücudumuzun bütün bunları yapması için enerji olarak kullanılır ve bu kaloriler de yediklerimiz besinler üzerinden temin edilir. Sonuçta ise üç farklı senaryo gerçekleşir.
Üç Kalori Alım Senaryosu
1 ) Eğer vücudumuzun her gün yakması gereken miktarıyla aynı oranda kalori tüketirsek, kalori harcama seviyemizde oluruz. Ağırlığımız dengede kalır çünkü ihtiyacımız olan tüm kalori sağlanmıştır. Ne az ne de çok.
2) Eğer tükettiğimiz kalorilerin miktarı vücudun ihtiyacı olan oranı aşarsa, yakılmayan tüm kaloriler, vücudun daha sonra kullanılması için vücuda depolanır. Bunun hangi formda depolandığını tahmin edebilir misiniz? Vücud Yağı ! Kalori fazlası olarak nitelendirilen bu olgu tek ve yalnızca yağ artışına etki eder.
3) Ancak biz bunu zıttıyla yani kalori açığı ile ilgileniyoruz. Bu vücudun kalori harcama miktarından daha AZ kalori tüketildiğinde olur. Peki vücudumuz bunun yerine başka bir kalori kaynağı bulmaya zorlanırsa ne olur ? Kendi depolanmış vücud yağımız!
İşte bu asıl yağ kaybı sebebidir.
Diyelim ki vücud ağırlınızı korumak için günlük 2500 kalori tüketmeniz gerekirken(örnek olarak), siz 3000 kalori tüketirseniz kilonuz (çoğunlukla vücud yağı olarak) artacaktır. Ancak , siz günlük 2000 kalori tüketirseniz ağırlık (çoğunlukla vücud yağı olarak) kaybedeceksinizdir. 
Bütun bunlarda kalorilerinizin kaynağının ne olduğu(karbonhidrat, yağ, protein, sağlıklı, sağlıksız, temiz, kirli, işlenmiş, işlenmemiş ...her neyse) ya da ne zaman/ nasıl tükkettiğiniz (akşam 7'den sonra, büyük 3 öğün olarak, 6 küçük öğün olarak, her 2 saaate bir ya da 5 saatte bir...) önemsizdir.

Egzersiz Bunda Bir Rol De Oynayabilir
Nasıl çalıştığını görebiliyor musunuz? Bunlar kanıtlanmış yağ yakma prensipleridir ve bu size beslenmenizdeki kalori açığını nasıl yaratacağınızın (daha az kalori tüketimi) basit bir örneğidir. Bundan bahsettim çünü aynı açığı egzersiz sayesinde de yaratabilirsiniz.
Yani halen önceki örnekteki gibi günlük 2500 kalori tüketip ancak günlük 500 kalorilik bir egzersiz ile aynı kalori açığını yaratabilirsiniz.
İki senaryo da etkin bir biçimde yağ yakımına neden olur ve üçüncü senaryo daki açığı kombinasyon ile de (diyet ve egzersiz ile) oluşturabilirsiniz.
Ama hangi yolu seçerseniz seçin, sadece tek bir gereklilik DAİMA ayakta kalır. Yağ yakımı için kalori açığı yaratmalısınız. Başka birşey işe yaramaz.
Peki Diğer Yağ Yakan Diyetler Nasıl İşe Yarıyor?
Bu inatçı yanlış bilgilendirilmiş yada sadece rahatsız edici aptal insanların diğer diyetlerin insanlarda yağ yakımına sebep olduklarını söylemeleridir ve kalori açığı ile bir alakaları yoktur.Demek istediğim insanlar düşük karbonhidrat diyetleriyle, düşük yağ diyetleri ile, taş devri diyetleri ile, vejetaryen diyetleri ile çiğ gıda diyetleriyle, temiz beslenme odaklı diyetlerle ya da belli bir saatten sonra yememe diyetleri ile ve sayısız diğer diyet hileli, tuhaf yöntemlerle belirli bir görev olan kalori açığı oluşturmak dışında kilo verebiliyorlar. Yine de tüm bunlar insanların kilo kaybına başarılı bir biçimde neden olabiliyorlar.
Nasıl olur bu ? Mümkün olabilir mi? Eğer yağ yakımı için tek gereklilik kalori açığı ise, bununla alakası olmayan diğer diyetler nasıl olur da işe yarayabilir? Açıkça kalori hakkındaki şeylerde yanılmış olmalıyım değil mi ?Yanlış !
Şöyle ki tüm bu diyetler ve metodlar dolaylı yoldan kalori açığı oluşturmaktalar.
Demek istediğim şu ki tüm diyetler gerçekten yağ kaybına neden olabilir çünkü kalori açığına neden olurlar.
Gerçek bu. Gerçekten bunun olması için BAŞKA bir yol yok. Bu insan bedeninin kanıtlanmış en temel bilimidir. Kalori girer ve Kalori Çıkar (diğr bir deyişle termodinamik yasaları) her zaman kilo kaybı veya kazanımı için en önemli faktör olacaktır.
Bu diyetler ve methodlar asla daha az kalori tüketmeniz gerektiğini söylemez ya da bunu kabul etmeyebilir (çünkü onların hileleriyle örtüşmez, çünkü insanlar kalorilerini saymaları gerektiğini ya da daha az yemeleri gerektiğini duymak istemez ve böylesine bariz olan bir kuraldan para kazanmak zordur çünkü basit ve ücretsizdir .)
AMA her başarılı yağ yakma diyeti yinede bunu yapmanızı sağlar. Nasıl? Size kalorileri alımınızı kısıtlayacak ya da düşürecek şeyler veirler. Örnek olarak...
Daha az karbonhidrat tüketmek daha az kalori tüketmektir.Daha az yağ tüketmek daha az kalori tüketmektir.Daha az abur cubur yani "kirli" gıdalar tüketmek daha az kalori tüketmektir.Daha az işlenmiş gıdalar tüketmek daha az kalori tüketmektir.Daha az tahıl tüketmek daha az kalori tüketmektir.Akşam 7'den sonra yemek yememek daha az kalori tüketmenizi sağlar.
Çiğ yemek diyeti, vejetaryen diyeti, taş devri ya da diğer benzeri normalde sürekli yediğiniz şeyleri ortadan kaldıran diyetler, daha az kalori tüketiyorsunuz anlamına gelir.Eğilimi fark ettiniz mi? Ne olursa olsun sonuçta daha az kalori tüketilir. Ve işte işin büyüsü size yağ kaybettirir. Ama neden bazı insanlar karbonhidratı kısmakla ya da yağı, tahılı, şekeri, abur cuburu, işlenmiş gıdaları ve akşam 7'den sonra yemek yememeyi bir yanlış birşey olarak görürler?
Yanlış değil.
Tüm bunların sonucu olarak kalori dolaylı yoldan azaltılır. Tabi ki bu "şeyler" açığa neden olur ancak açığın kendisi yağ kaybına neden olur.
İşte bu çeşitli yağ kaybı diyet ve metodların dolaylı yoldan daha az kalori tüketmenize neden olmasıdır.Size sonuçta daha az kalori tüketmenize neden olacak şeyleri veriyorlar.
Kendi Kalori Açığınızı Yaratabilmenin Tonlarca Yolu Var... Seç Birini
Şimdi, eğer bütün bu diyetleri ve metodları kullanarak kalori açığı yaratmak istiyorsanız, bu bana uyar. Ancak beslenmenizdeki kalori açığını yaratıp yağ yakmak istiyorsanız, bunu protein, yağ ve karbonhidrat içeren yiyeceklerin iyi bir dengelenmesi ile yapmalısınız.
En İyi Diyet PlanıBenim değindiğim nokta eğer bir diyet yağ yakımını sağlıyorsa kalori açığına neden olduğu için olduğudur, başarısız ise bu açığa sebep olmadığı için başarısız sayılır.
Çeviren : muratcan7
''Not:Fitnessbilim / muratcan7'den alıntıdır...''

************************************************************************************************

Kısaca: ''Görüntü/Yağ Yakımı ne kadar yediğinle ; Kuvvet/Güç/İş yapma Kapasitesi ise ne yediğinle ilgili...'' dersek yanlış demiş olmayız herhalde...

Sonuç da baklava v.b ile kalori açığı yaratmak var bir de Protein/Yağ ile kalori açığı yaratmak var. 
Vücudumuzun yapısına bakarsak; (%60 Su / %20 Protein / %19 Yağ / %1< Karbonhidrat/Şeker ) Protein ve sağlıklı yağlardan zengin bir kalori açığı ile daha ağırsağlam oluruz düşüncesindeyim... 
Hawx

8 Temmuz 2015 Çarşamba

Mark Sisson / 3 Araştırma...


Mark Sisson, kendi websitesinde  yazi dizisinin ikinci bolum yayınından... Güncel üç araştırma oldukça dikkat çekici.

Ufak bir özet...
Ilk denek, 19 yasinda, henuz tip 1 diyabet teshisi koyulmus bir erkek. Kan sekeri 384 mg/dL. Geleneksel dusuk yagli, yuksek karbonhidratli beslenme biciminden, paleo-keto tarzi yuksek yag ve dusuk karbonhidratli bir beslenme sekline gecis yapiyor. Besinlerinin cogunu yagli etler, yumurta, sakatatlar ve nisastasiz sebzeler olusturuyor. Bitki bazli yaglar ve tatlandiricilar dietten cikariliyor. Supplement olarak sadece gunluk 5000iu D3 veriliyor. Diete sadik kaldigi surede kan sekeri 85 mg/dL'e dusuyor.

Ikinci denek, 65 yasinda yuksek tansiyon hastasi, hiperglisemisi olan ve obez bir kadin ve daha onceden safra kesesi ve kolon polipleri problemleri olmus. Paleo-keto diet ile kan basinci sorunlari 22 ayda yuksek olcude kaybolmus ve fazla kilolarini vermis. Yukaridaki gibi standart bir high fat/high pro/low carb diet uygulamis.

Ucuncu denek, 7 yasinda epilepsi hastasi bir kiz cocugu. Ayrica son 2 yilda hic uzamamis ve kilo alamamis. Sosyal olarak da pek iyi durumda degilmis. Et, sakatat, yumurta ve hayvansal yaglardan zengin bir dietle birlikte balik yagi ve D3 supplement takviyesi ile fat, protein ratiosu 4:1 olarak belirlenmis ve neredeyse hic karbonhidrat tuketmemis. Sadece 6 haftada epilepsi ataklari durmus. 4 ayda ise 3 kilo almis ve 4 cm uzamis. Ayrica cok daha iyi hissetmeye ve sosyallesmeye baslamis.

Iste yazinin tamami, (referanslariyla birlikte)

"Three paleolithic ketogenic diet case studies.

And last, but not least are three case studies. Because these involve a total of three patients (being case studies), I’ve grouped them together. Alone, a case study does not an argument make. Three separate case studies showing massive benefits for the individuals involved, on the other hand, raise even the most skeptical eyebrow.

In the first, (http://www.ijcasereportsandimages.com/a ... l-text.php) a 19 year old male newly diagnosed with type 1 diabetes (blood glucose levels of 384 mg/dL!) was placed on a ketogenic paleo diet after spending 20 unproductive days on the traditional low-fat, high-carb diabetic diet. This new diet consisted of meat (mostly red and fat-rich meat), eggs, organs, and fat, with insignificant amounts of non starchy vegetables for a fat:protein/carb ratio of 2:1. Plant-based oils and artificial sweeteners were restricted. The only supplement given was 5000 IU of vitamin D3.

Upon going paleo-keto, his blood sugar normalized, even postprandially (after meals). He was able to stop insulin treatment following his first meal. On the original diabetic diet with supplementary insulin, his average blood sugar was 119 mg/dL. On the paleo-keto diet without insulin, his average blood sugar was 85 mg/dL. Blood sugar fluctuations also reduced from a standard deviation of 47 mg/dL to 9 mg/dL.

After 6.5 months of the diet, he had maintained his progress without side effects. His LDL-C and total cholesterol had gone up, but that’s fairly standard on ketogenic diets.

In the second, (http://www.ijcasereportsandimages.com/a ... l-text.php) a 65 year old obese female with high blood pressure, hyperglycemia, angiopathy (likely diabetic), and a history of gall bladder surgery and colonic polyps was placed on a ketogenic paleo diet. She was taking anti-diabetic and anti-hypertensive meds as well. On her new diet, typical foods included broth, stews, pork bone marrow, bacon, steaks, calf liver, and pork greaves (or cracklins/chicharrones). Vegetables like cabbage, onion, and root vegetables were used as garnish.

How’d it go?

Over the course of 22 months, she was able to discontinue eight medicines, her BMI dropped from 37.1 to 31.6 (lost 14 kilos and counting, at the time of the study’s conclusion), and a normalization of both blood pressure (along with no blood pressure spikes in the final six months) and blood sugar. That was purely from diet; no supplementation, no exercise.

In the third, (http://link.springer.com/article/10.100 ... ltext.html) a 7 year old with absence epilepsy was placed on a ketogenic paleo diet. Before the diet, she was socially withdrawn, hadn’t gained weight or height in two years, and wasn’t toilet trained; she was effectively developmentally disabled.

Based on meat, organs, fish, eggs, and animal fat, along with some vitamin D3 and fish oil, the new paleo-keto epilepsy diet had an approximate fat:protein ratio of 4:1, with very little (if any) carbohydrate. And it worked incredibly well. Seizures stopped six weeks in. She grew 3 kilograms and 6 cm in four months. Her mood and social function improved enough for her to attend regular school by study’s end."

Not: Beslenmebülteni/forum - ''

Özetle Paleo Beslenme:
Kırmızı Etler: Her türlü et kızartma olmadığı sürece serbesttir. Flinstones da gördüğünüz o kocaman pirzolalar dahil. Ayrıca eski avcı toplayıcı sistemi baz alırsak Paleo ‘da av etleri de serbesttir. En önemli nokta ise hayvanların otla beslenmiş olması gerekiyor.
Kümes Hayvanları: Tavuk, hindi, ördek. Bunlara kısaca kanadı olup uçamayanlar diyebiliriz. 
Balıklar ve Su Ürünleri: Denizden babam çıksa yerim mantığıyla hareket ile hepsi diyebiliriz. Fakat tercihi çiftlik balıklarından yapmamakta ve civa içeriğine dikkate etmekte fayda var. Seçimleri somon, yengeç, uskumru levrekten yana kullanmak çok daha iyi olur. 
Yumurta: Paleo beslenme düzeninin olmazsa olmazı yumurtalar için tek yapılan uyarı, özgür gezen tavuklardan elde edilmesi ve omega 3 yüzdesi yüksek olmasıdır.
Meyveler: Meyvelerin her çeşidi serbest olmakla beraber, kişilerin verecek kilosu fazla ise tüketimini sınırlamasında fayda olduğu görülmüştür. Şeker bakımından daha yüksek muz, ananas gibi meyveler yerine daha çok elma ve çilek türevleri tercih edilmelidir.
Sebzeler: Sebzelerde sınırlama hiç yoktur. Tek kural fazla spor aktivitesi olmayan yüksek nişastalı sebzelerden uzak durması gerektiğidir.
Kuruyemişler: Kuruyemişler küçük miktarlarda yenmesi çok kolay olan besinlerdir. Aaa hani serbestti diyerek gönül koymayın. Eski insanların ne cebi, ne kesesi nede kutusu vardı. Bu yüzden topladıkları yemişleri sadece avuçlarında götürebilirlerdi. Buradan yola çıkarak avucunuzu kuruyemişler için bir ölçü birimi olarak kullanabilirsiniz. 
Kuru meyeler: Bunları antrenman sonralarına saklamakta fayda var. 
Yağlar: Paleo tarzı beslenmenin en güzel kısmı artık restoran ki garsonları aman salatam zeytinyağsız olsun diye dürtmek zorunda olmamanız. Paleo yağdan zengindir sadece kötü yağdan yoksundur. Öğünlerinize avokado, susam, zeytinyağı ve zeytin ayrıca keten tohumu, hindistancevizi yağını gönül rahatlığı ile ekleyebilirsiniz.

Not:Karaman Fitnes 'dan alıntıdır…